- geçerek
- 1. passing (prep.) 2. lapsing (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
bül — zaman geçerek eskiyen herhangi bir şey,1, 335 § bül at; ayaklar ı sekili olan, ayaklar ında aklık bulunan at I, 335 § bül tar ıg; üzerinden yıllar geçerek tadı bozulan tahıl I, 335 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Shibumi — means Effortless Perfection From Robert Hudson : In our striving to learn Jujitsu there is a spoken and unspoken truth that we all desire to perform a technique with graceand fluidity, perfect motion. To also have a state of mind in harmony and… … Wikipedia
Dersim Rebellion — of 1937/1938 Mustafa Kemal Atatürk and Sabiha Gökçen (November 17, 1937, in front of the Pertek People s House) … Wikipedia
ahize — is., Ar. āḫiẕe Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça Ahize birinden ona geçerek belki bir saat konuştular. M. C. Kuntay … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ari — is., öz., Ar. ārī İran dan geçerek Kuzey Hindistan a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse Birleşik Sözler Ari dil … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyazımsı — sf. Rengi beyazı andıran, beyaza benzeyen, beyazımtırak Kuzeydoğudan esen poyraz, ay ışığında beyazımsı görünen asfalttan geçerek vadiye indi. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatkı — is. 1) Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü Tüfek çatkısı. 2) Sehpa 3) Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı. Y. K. Karaosmanoğlu 4) Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çete — is., Bulg. 1) Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk 2) tar. Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik Bir korsan çetesi kuracak, adadan adaya geçerek... R. H. Karay Birleşik Sözler çete… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dosdoğru — sf. 1) Çok doğru 2) zf. Sağa sola sapmadan Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
frengi — 1. is., den., İt. veringola Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik 2. is., tıp Genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, tedavi edilmediğinde inme, körlük, delilik vb. sonuçlara kadar varan, döle de geçerek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gar — is., Fr. gare Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu Bu beylerle Selanik garının civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük